TADİLİ ERKAN NEDİR(SONUNA KADAR OKUYUN)
(Bu sayfadaki yazıyı çok dikkatlice okuyalım , amel etme niyetiyle.Yazıyı okuduktan sonra sayfamızın üst kısmında yazan TADİLİ ERKAN HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER adlı başlığa gelerek buradan namazda tadili erkanla alakalı çok mühim notlara ulaşabilirsiniz) !****
G-İ-R-İ-Ş ****** ( LÜTFEN BU YAZIYI SONUNA KADAR OKUYUNUZ)
Ta’dîl-i erkân ne demektir?
Namazın rükunlarını birbirine eşit ve denk bir şekilde yapmaya ta’dîl, namazın içindeki farzlara rükun ve çoğuluna erkân denir. Ta’dîl-i erkân namazın farzlarından ya da vâciplerinden olduğu halde ne yazık ki genelde bilinmiyor, bilinmediği için uygulanmıyor ve namazlar eksik kalıyor.
İmâm-ı Şâfi ile İmâm-ı Yusuf’a göre namazı ta’dîl-i erkân ile kılmak farzdır. Bu iki büyük müctehidin ictihadına göre ta’dîl-i erkânsız namaz kılan kimse namazın farzlarından birini terk ettiği için namazı geçersizdir ve iâdesi yani tekrar kılması farzdır.
İmâm-ı A’zam ile İmâm-ı Muhammed’e göre de namazı ta’dîl-i erkân ile kılmak vâcibdir. Bu iki büyük müctehidin ictihadına göre namazda unutarak ta’dîl-i erkânı terk eden kimsenin sehiv yani yanılgı secdesi yapması vâcib, kasten terk eden kimsenin ise namazı iâde etmesi vâcibdir.
Ta’dîl-i erkân nasıl yapılır?
Namazın içinde beş yerde ta’dîl-i erkân vardır; 1-Rükûda 2-Kavmede 3-Birinci secdede 4-Celsede 5-İkinci secdede. Namazı ta’dîl-i erkân ile güzelce kılabilmek için,
Rükû ve secdelerde acele etmeyip âzâların tam sakinleşmesini beklemeli ve en az bir defa tesbih edecek kadar beklemelidir. Rükûdan doğrulup ayağa kalkmaya kavme ve iki secde arasında biraz oturmaya da celse denir. Kavmede acele etmeyip ayakta biraz dimdik durmalı ve celsede de biraz oturup iki secdeyi hemen peşi peşine yapmamalıdır.
Daha fazla yük taşıyacağı için, çok katlı binaların direkleri daha kalın demirlerle ve daha kaliteli betonlarla güçlendirildiği gibi, dinin direği olan ve dini taşıyacak olan namazın da ta’dîl-i erkân ile daha fazla güçlendirilmesi zorunludur. Aksi halde binalar çöktüğü gibi din de çöker ve altında kalan insanların hem mânevî hayatı hem de gelecekleri söner.
Ebû Hureyre radıyallahu anhü diyor ki:
Bir kişi mescide gelip namaz kıldı, sonra Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in yanına
geldi ve ona selâm verdi. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selâmına mukâbelede bulunduktan sonra:
“Kalk ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın” buyurdu.
O kişi dönüp yeniden namaz kıldı, sonra tekrar Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in yanına geldi ve selâm verdi. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yine:
“Kalk ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın” buyurdu ve bu iş üç defa tekrarlandı. Üçüncü de o kişi:
“Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben
daha güzelini bilmiyorum, sen bana öğretir misin?” dedi. Bunun üzerine,
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
“Namaza kalktığın zaman önce güzelce abdestini al. Sonra Kıble’ye dön, tekbir al ve sonra Kur’an’dan bildiklerinden kolayına geleni oku. Sonra tatmin (âzâların sâkin) oluncaya kadar rükû yap. Sonra rükûdan kalk ve (âzâların sâkin oluncaya kadar) dimdik ayakta dur. Sonra tatmin oluncaya kadar secde yap, sonra secdeden kalk ve tatmin oluncaya kadar (iki secde arasında) otur. Sonra namazlarının hepsini bu şekilde kıl. (Buhârî-Müslim-Ebû Dâvûd-Tirmizî-Nesâî-İbni Mâce)
Adı Hallâd İbni Râfi olan bu kişi ya yeni müslüman olduğu ya da uzaktan
Medine’ye geldiği için diğer sahâbeler gibi namazı ta’dîl-i erkânı ile güzelce kılmasını bilmiyordu. Daha fazla yük taşıyacağı için çok katlı binaların direkleri daha kalın demirlerle ve daha kaliteli betonlarla güçlendirildiği gibi dinin direği olan ve dini taşıyacak olan namazın da ta’dîl-i erkânla güçlendirilmesi gerektiğinden, En büyük mânevî eğitimci olan Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki defa, “Kalk
ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın” buyurduğu halde yine aynı şekilde namaz kıldığını görünce ve üçüncüde “Ben daha güzelini bilmiyorum” diye itiraf edince, ta’dîl-i erkân ile nasıl namaz kılacağını ayrıntıları ile anlattı ve “Sonra namazlarının hepsini bu şekilde kıl” buyurdu.
KAYNAK : www.ihvanlar.net
Tadil-i Erkâna Riayet (Rükünlerin Hakkını Vermek)
135- Namazlarda tadil-i erkana riayet, İmam Ebû Yusuf’a göre, bir rükün olduğundan farzdır. Bundan maksad, namazın kıyam, rükû ve secde gibi her rüknünü sükunetle yerine getirmek ve bu rükünleri yaparken her uzuv yatışıp hareket halinden beri bulunmaktır. Örnek: Rükûdan kıyama kalkarken vücud dimdik bir hale gelmeli ve sükunet bulmalı, en az bir kere: “Sübhanellahi’l-Azîm” diyecek kadar ayakta durup ondan sonra secdeye varmalıdır. Her iki secde arasında da böylece bir tesbih mikdarı durmalıdır.
136- Tadil-i Erkan, İmam Azam ile İmam Muhammed’e göre, vacibdir. Bu iki ayrı görüşten birincisine göre, tadil-i erkan yapılmaksızın kılınan bir namazı yeniden kılmak gerekir, ikinci görüşe göre ise, tadil-i erkanı terkden dolayı yalnız sehiv secdesi gerekir. Fakat böyle bir namazı yeniden kılmak daha iyidir. Böylece insan ihtilaftan kurtulmuş olur. Ayrıca kerahetle kılınan namazları da yeniden kılmak vacib görülmüştür.
137- Namazdan manevî haz duyanlar, namazda tadil-i erkana riayet ederler, acele etmekten sakınırlar. Acele etmeyi saygıya ve edebe aykırı görürler.
Hayatın en yararlı ve en kıymetli saatleri ibadetle geçen zamanlardır. Boş yere veya kısa bir yarar uğrunda zamanlarını harcayan insanların namaz gibi yüksek bir ibadetten, devamlı bir mutluluk yolundan ve İlahî huzurun zevkinden mahrum olmamak için çalışmamaları pek garip ve acınacak bir hal değil midir?
Namazdan Kendi İhtiyarı İle Çıkmak
138- Namaz kılanın, kendi ihtiyarına bağlı olan bir işle namazdan çıkması da, İmam Azam’a göre bir rükün olduğundan farzdır. Buna Huruç bisun’ihi (kendi ihtiyarı ile çıkmak) denir. Fakat iki İmama (İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e) göre bu farz değildir. Bu ayrılıktan aşağıdaki iki mesele doğmaktadır:
139- Bir kimse namazın sonunda teşehhüd mikdarı oturduktan sonra kasden namaza aykırı bir iş yapsa, gülse, konuşsa, yiyip içse ittifakla namazı tamam olur. Fakat namaz kılanın ihtiyarına bağlı olmayarak bir abdestsizlik işi meydana gelse, bu durumda iki İmama göre yine namaz tamam olmuş olur. İmam Azam’a göre ise, namaz tamam olmuş sayılmaz; hemen abdest alıp kendi ihtiyarı ile namazdan çıkması gerekir; değilse namazı batıl olur.
140- Bir kimse son oturuşta teşehhüd mikdarı oturduktan sonra, henüz ihtiyarı ile namazdan çıkmadan önce namaz vakti çıksa veya başka bir namaz vakti girse, iki İmama göre onun namazı tamamdır. İmam Azam’a göre bozulmuş olur; çünkü bu namaza kendi iradesi ile son vermiş değildir
Tadil-i erkan, namazda beş yerde yani rüku, iki secde, kavme ve celsede, her uzvun hareketsiz ve sakin olup, bir miktar durmak demektir. Tadil-i erkan kasten terk edilirse, imam-ı Ebu Yusuf’a göre namaz bozulmuş olur. Tarafeyne yani imam-ı a’zam ile imam-ı Muhammede göre, bozulmuş olmaz ise de, vacibin kasten terki dolayısıyla, namazın iadesi vacibdir. Unutarak terk edilince de secde-i sehv gerekir.
İslam Ahlakı kitabında, tadil-i erkana uymamanın bazı zararları şöyle sıralanıyor:
1- Fakirliğe sebep olur.
2- Adaletten düşer, şahitliği dinen kabul olmaz.
3- Namaz kıldığı yer, kıyamette aleyhine şahitlik eder.
4- İmansız ölmeye sebep olur.
5- Namazın hırsızı olur.
6- Kıldığı namazı, eski bez gibi ahirette yüzüne vurulur.
7- Allahü teâlânın merhametinden mahrum olur.
8- Diğer ibadetlerin sevabının yok olmasına sebep olur.
9- Cahillerin tadil-i erkanı terk etmelerine sebep olur. Bu bakımdan, din adamının günah işlemesi daha çok azap çekmeye sebep olur. [Mesela din adamı takkesiz namaz kılsa, cahillere örnek olacağı için diğer insanlardan daha çok kerih iş işlemiş olur.]
10- Allahü azım-üş-şanın gazabına düçar olur.
11- Şeytanı sevindirmiş olur.
12- Cennetten uzak, Cehenneme yakın olur.
13- Kendine zulmetmiş olur.
14- Sağ ve solundaki meleklere eziyet etmiş olur.
15- Resulullah efendimizi üzmüş olur.
16- Bütün mahlukata zararı dokunur. Çünkü o kimsenin günahı sebebiyle, yağmurlar yağmayabilir veya vakitsiz olarak yağmur yağar da, yarar yerine zarar vermiş olur.
Kavme: rüküdan kalkıp dikilmek
Celse: iki secde arasında oturmak
Namazı hızlı kılan kimse, eğer kıraati düzgün ise ve tadil-i erkana da riayet edebiliyorsa, namazları sahih olur. Fakat genel olarak hızlı kılan kimse, tadil-i erkana riayet etmez. Kavme ve celsede belini tam doğrultmaz. Tadil-i erkana riayet etmek vaciptir. Namazın vaciplerinden biri bilerek terk edilirse, o namazı tekrar kılmak vacip olur.
Bu bakımdan namazı acele etmeden, farzına, vacibine, sünnet ve edeplerine riayet ederek kılmalıdır. Vesilet-ün-necat'taki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkanına riayet etmez, rüku ve secdelerini hakkıyla yerine getirmez.)
(Altmış sene, namaz kılıp da namazı kabul olmayan şu kimsedir ki, rüku ve secdeleri tamamiyle yerine getirmez.)
(Namaz kılan çok kimse vardır ki, namazlarından onda birden fazla yazılmaz. Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır.)
(Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü teâlâ nazar etmez.)
(Namaz, imanın başı, dinin direği, müminin miracı, göğün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır.)
Şu halde dinimizin direği olan namazı kılarken acele etmemeli, gafletten uzak olarak kılmaya çalışmalıdır. (Saadet Yolu)
facebook sayfamıza buyurun :
https://www.facebook.com/pages/Tadil-i-erkan%C4%B1-diriltelim/549696308439456
Tadil-i Erkan rükûnları düzgün yapmak anlamına gelir. Yoksa namazın tekrar kılınmasının gerektiğiyle ilgili Hadis-i şerifler ..
Tadil-i Erkan; rükûnları düzgün yapmak anlamına gelir. Namazla ilgili bir terim olarak Tadil-i Erkan; rükûnların hakkını vermek, itminan halinde bulunmak, hareketten sonra durmak yahut kalkması eğilmesinden ayrılacak şekilde iki hareket arasında sükunet bulmaktır.
Namazda Tadil-i Erkan; rükûda, rükûdan doğrulmada, secdede iki secde arasındaki oturuşta söz konusu olur. Mesela rükûdan kıyam doğrulurken vücut dimdik bir hale gelmeli ve sükunet bulmalı, en az bir kere "Sübhânallahi'l azîm" (Yüce olan Allah'ı her türlü eksiklikten tenzih ederim) diyecek kadar ayakta durup sonra secdeye varmalıdır. Her iki secde arasında bu şekilde bir tespih miktarı durmalıdır. Nitekim Hadîs-i Şerîfte;
"Sizden biri, rükû ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz" buyurudur (Ebu Davud, Salat, 148 )
Diğer bir Hadîs-i Şerîfte de rükû ve secdelerin tadil-i erkana uygun olarak yapılması emredilmekte ve şöyle buyurulmaktadır:
"Rükû ve secdeleri yerine getirin, Allah'a yemin olsun, siz secde ve rükû ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum" (Buhari, Eyman, 3).
Tadil-i Erkan İmam-ı Azam ve İmam-ı Muhammed'e göre vaciptir. Bu iki ayrı görüşten birincisine göre, tadil-i erkan yapılmaksızın kılınan bir namazı yeniden kılmak (iade etmek) gerekir. İkinci görüşe göre ise, Bu durumda yalız sehiv secdesi etmek yeterlidir. Fakat böyle bir namazı yeniden kılmak daha uygundur. Böylece insanlar itilaftan kurtulmuş olur.
Namazdan manevi feyiz ve zevk almak isteyenler, namazda tadil-i erkana riayet ederler, acele etmekten sakınırlar. Acele etmeyi saygıya ve edebe aykırı görürler.
Ebu Hüreyre -radıyallahü anh- 'den rivayet edildiğine göre;
Bir adam mescide gelip rükû ve secdelerinde tadil-i erkana riayet etmeden bir namaz kıldı. Nebi -sallallahü aleyhi ve sellem- de onu gözetliyordu. Adam namazını bitirip geldi, selam verdi ve Rasulullah -sallallahü aleyhi ve sellem- :
"Git tekrar kıl, çünkü sen namaz kılmadın." buyurdu.
Adam gidip tekrar kıldı. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- tadil-i erkana riayet edinceye kadar, onu üç defa geri çevirdi.
Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- , bu adama sonunda şöyle demiştir:
"-Namazı kalktığın zaman, güzelce abdest al, sonra kıbleye ve tekbir al, sonra Kur'an'dan bildiğin sonra kolayına gelen bir yeri oku, sonra rükû et ve organların yatışıncaya kadar rükûda kal, sonra başını kaldırarak iyice doğrul! sonra secdeye git ve organların yatışıncaya kadar secde halinde kal, sonra başını kaldır ve organların yatışıncaya kadar otur! sonra tekrar secdeye git ve organların yatışıncaya kadar secde hakinde kal, sonra bütün namazlarda aynen yap." (Müslim, Salat, 45)
Tirmizi'nin rivayetinde şu ifade vardır:
"Bunu yaptığın zaman, namazın tamam olur; eğer bunlardan noksan yaparsan, namazını da noksan yapmış olursun. " (Tirmizi, Mevakit, 110)
Bir gün Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin yanında hırsızlıktan söz edildi, Efendimiz sordu;
"-Hırsızlığın hangi çeşidi daha çirkindir?" Sahabeler:
"-Allah ve Resulü daha iyi bilir. " diye cevap verdiler. Bunun üzerine İki Cihan Güneşi Efendimiz şöyle buyurdu: "-Hırsızların en kötüsü namazdan çalandır. Yani rükûunu, secdesini, hûşu ve kıraatini tam yapmayarak çalandır. "
"Bu hırsızın eli kesilir mi? " dediler.
Efendimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- de:
"-Bilakis kesilir." Buyurdular, orada hazır bulunanlar güldüler. (Darimi, Salat, 78)
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- , namaz kılan fakat kıyam rükû ve celsesinin ahkamını yerine getirmeyen birini gördüğünde şöyle buyurmuştu:
"-Eğer bu hal üzere ölürsen, kıyamet gününde sana Ümmet-i Muhammed demezler."
Rükû ve secdeleri düzgün yapılmayan namaza Allah değer vermez. Nitekim Fahr-i Kainat -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
"-Altmış sene namaz kıldığı halde bir tanesi kabul olmaz. Çünkü güzel rükû etse de, secdesini güzel etmez. Secdesi düzgün olsa, Rükûu düzgün olmaz."
Zeyd Bin Vehb anlatıyor:
Huzeyfe -radıyallahu anh-namaz kılarken Sücut ve rükûunu yerine getirmeyen bir kimseyi gördü ve onu çağırıp:
" -Ne vakitten beri bu şekilde namaz kılarsın?" dedi. O kimse de:
" -Kırk senedir" dedi. Huzeyfe -radıyallahu anh- Buyurdu ki:
"-Öyleyse sen kırk senedir namaz kılmadın, eğer vefat edersen Muhammed Rasulullah sünneti üzere ölmezsin " (Buhari, Ezan, 119)
Müslüman tadil-i erkana riayet etmeli, namazını acele etmeden ağır ağır, Ruhuna sindirerek, huzur sükun ve hûşu içinde kılmaya çalışmalıdır.
Kıyamda (ayakta) yaptıklarımıztekbir alırken avuç içimizi kıbleye çevirmek sünnet·Ellerimizi omuz kulak yumuşaklarına değecekkadar kaldırmak. (erkekler için) müstehap·Parmak uçlarının göğüslerinin önünü'örtecek kadar kaldırılması (kadınlar ıçin) müstehap·Tekbir için eller kaldırılırken parmakların aralarınınzorlamaksızın biraz açık bulundurulması sünnet·Allahü ekber demek farzTekbir aldıktan sonra el bağlamak SünnetSağ elimizi sol elimizin üzerine koymak(sağ ellerinin başparmak ve serçe parmağı ile sol bileği kavramaları)(erkekler için) sünnet(ellerini sağını ve solu üzerine götürerek el parmaklarını halka şeklinde yapmayıp göğüs üzerine koymalıdır)(kadınlar için) sünnetEllerimizi göbek hizasının altında tutmak sünnetEllerimizi sıkıca kavramak(tutmak) müstehapSübhaneke okumak sünnetEuzu besmele okumak sünnetFatiha suresi okumak vacipKur’an’dan en az üç ayet yada üç ayet uzunluğunda bir ayet okumak(fatiha suresi hariç) vacipRükuda yaptıklarımızRukuya varmak farz·Bir kere sübhanallah diyecek kadar beklemek(tadıl-ı erkan'ın birincisı) vacip·Beklerken üç kere subhane rabbiyel azim demek sünnet·Tesbihleri beş yada yedi kere demek müstehap·Doğrulurken semiallahü limen hamideh demek sünnet·Doğrulduktan sonra rabbena lekel hamd demek sünnet·Bir kere sübhanallah diyecek kadar beklemek (tadıl-ı erkan ikincisidir.) Vacip
Secdede yaptıklarımız·Secdeye başımızı koymak (burun ile beraber) farz·Tadil-ı erkan'ın üçüncüsüdür (iki secdede aynı) vacip·Beklerken üç kere subhane rabbiyel ala demek sünnet·Tesbihleri beş yada yedi kere demek müstehap·Secdeden doğrulduktan sonra bir kere sübhanallah diyecek kadar beklemek.Tadıl-ı erkan'ın dördüncüsü (burada allahümmegfirli denir) vacip·Ettahiyyatü okumak vacip·Salli ve barik duasını okumak sünnet·Esselemü aleyküm verahmetüllah demek vacip·Omuz başlarımıza bakmak sünnet·Güzelce bakmak müstehap
İstifade edilen kitaplar: ımam-ı rabbanı(kuddise sırrahu) mektubat(mektup no:87,2/136-1.cild 266.mektup ,sahife 277) ruhu'l-furkan tefsırı(1.cild. Sahife 305-31 o arası) ömer nasuhı bılmen büyük ıslam ilmıhali(namaz bahsi sahife 120-150 arası)

NAMAZ’DA TADİLİ ERKAN
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Değerli Müslümanlar ! şüphesiz ki kulun tevhidi gerçekleştirmede ameli olarak Allah’a takdim edeceği ilk ibadeti namazıdır.
Bu ibadetin din’deki yerinin azim oluşundan dolayıdır ki, Allah Resulü s.a.v bir çok hadisi şeriflerinde namaz konusunda Allah’tan korkulmasını ve onu eda ederken de usulüne uygun hareket edilmesini emretmiştir.
"..... عن عبد الله بن قرْط رضي الله عنه قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أول ما يحاسب عليه العبد يوم القيامة الصلاة ، فإن صلحت صلح سائر عمله وإن فسدت فسد سائر عمله
{ …… Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kulun, kıyamet gününde ilk hesabını vereceği ameli “ namazıdır “ . Eğer namazından salah bulursa, sair amellerin-den de salah bulur. Eğer namazı ifsad olmuş ise, sair amelleri de ifsad olur. }
TABERANİ . KEBİR : 10435.N
AHMED . MÜSNED : 4 / 103
S . SAHİHA : 1358 – 1748.N
SAHİH’İ TERĞİB : 376.N
Biz bundan önceki sohbetlerimizde namazın dindeki yerini, önemini ve onu bilinçli olarak terk etmenin hükmünü sık sık dile getirmiştik. Bu sohbetimizde ise inşallah, namazın tadili erkanından ve onu geçersiz kılacak olan riayetsizliklerden bahsetmeye çalışacağız.
Değerli kardeşlerim ! Unutmayalım ki Allah resulü s.a.v namazın tadili erkanı hususunda çok titiz davranmış ve ümmetine de bu konuda dikkatli olmalarını sık sık hatırlatmıştır.
"....... عن أبي هريرة رضي الله عنه قال : صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم يوما ثم انصرف فقال يا فلان : ألا تحسن صلاتك ؟ ألا ينظر المصلي إذا صلى كيف يصلي فإنما يصلي لنفسه , إني لأبصر من ورائي كما أبصر من بين يدي ."
وابن خزيمة في صحيحه ولفظه قال : صلى بنا رسول الله صلى الله عليه وسلم الظهر, فلما سلم نادى رجلا كان في آخر الصفوف, فقال يا فلان : ألا تتقي الله ألا تنظر كيف تصلي ? إن أحدكم إذا قام يصلي إنما يقوم يناجي ربه , فلينظر كيف يناجيه , إنكم ترون أني لا أراكم , إني والله : لأرى من خلف ظهري كما أرى من بين يدي ( صحيح )
{ … Ebu Hureyre r.a anlatıyor : Bir gün Resulullah s.a.v namazdan sonra birisine hitaben şöyle buyurdu : Ey fulan ! neden namazını güzel kılmıyorsun ? Neden birisi namaz kıldığında onun nasıl namaz kıldığına bakmıyorsun ? – bu şekilde hatanı düzeltebilirsin – Ancak şunu da bil ki,o kendisi için namaz kılıyor, senin için değil………………. }
İbni Huzeyme’nin sahihinde rivayet edilen hadiste ise Ebu Hureyre r.a şöyle der :
Resulullah s.a.v bize öğle namazını kıldırdı. Selam verince son safta bulunan birisine seslenerek şöyle buyurdu :
{ Ey falan kişi ! Namaz kılarken Allah’tan kork. Nasıl namaz kıldığına bir bak. Biriniz namaza durduğu vakit Rabbisine munacaatta bulunuyor. Bu itibarla Rabbisiyle nasıl konuştuğuna insan iyi dikkat etsin. Siz,benim sizi görmediğimi mi sanıyorsunuz. Ben arkamı, önümü gördüğüm gibi görüyorum. }
HADİS SAHİH … SAHİHİ TERHİB VE TERĞİB : 1.C.541.N
Bu hadislerde anlatıldığı gibi Müslüman namazı hususunda çok dikkatli olması gerekir. Çünkü namaz, Mü’minin mıracı, Dinin direği, müslümanın Rabbisiyle konuş-ma anı ve kulun kıyamet günü hesabını vereceği ilk amelidir.
Değerli kardeşlerim ! müslümanın namaz konusunda dikkat edeceği en önemli hususlardan birisi , kıldığı namazından gafil olmamasıdır.
Yani, bu namazı neden kıldığını, kime kıldığını , neye göre kıldığını ve bu ibadetiyle neyi kasdettiğini çok iyi bilen birisi olmalıdır.
Çünkü Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ الَّذِينَ هُمْ يُرَاؤُونَ
“ Vay o namaz kılanların haline. Ki, onlar kılmış oldukları namazlarından gafil-dirler. Onlar riyakarlık yaparlar. “
MAUN : 4.5.6.AY.
Görüldüğü gibi bu Ayet’i celilede namaz kıldıkları halde insanlar kınanmaktatırlar. Nedeni ise, kıldıkları namazlarında gaflet içerisinde olmalarıdır. Öyleyse samimi bir Müslümanın buna çok dikkat etmesi gerekir.
Bunun yanı sıra Müslüman, Allah’a takdim ettiği namazının kadrini kıymetini bilen, ona değer veren ve onu eda ederken de neler söylediğinin bilincinde ve şuurunda olan birisi olmalıdır.
"..... عن عقبة بن عامر رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما من مسلم يتوضأ فيسبغ الوضوء , ثم يقوم في صلاته فيعلم ما يقول إلا انفتل وهو كيوم ولدته أمه
رواه الحاكم وقال صحيح الإسناد (صحيح)
{ …. Ukbe bin Amr r.a’dan.Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Bir Müslüman eksik-siz bir şekilde abdestini alır ve sonra da ne dediğini bilerek namazını kılarsa, mutlaka annesinden doğduğu günkü gibi – günahlarından - temizlenmiş olur. }
TERHİB VE TERĞİB : 1.C.546.N
Müslüman, namazında neler dediğinin bilincinde olması gerektiği gibi, bu ibade-tinde huşu içerisinde de olan birisi olmalıdır. Çünkü namazda huşu içerisinde olmak , - diğer bir ifadeyle namazda huşuyu yakalamak - müslümanın felah bulacağı en önemli vesilelerden bir tanesidir……Rabbimiz, bu husustaki bir Ayet’i celilesinde şöyle buyurmaktadır :
“ قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ هُمْ فِي صَلاتِهِمْ خَاشِعُونَ “
“ Mü’minler gerçekten felah bulmuşlardır. Onlar ki, namazlarında huşu içerisin-dedirler. “
MU’MİNUN : 1. 2 . AY.
HUŞU : Namaz’da sukunet demektir … Vakar demektir … Tevazu demektir …Allah korkusu taşımak demektir … ve … Murakabe demektir. Yani, insanın Allah’ın göze-timi altında bulunduğunu idrak etmesi demektir.
Öyleyse basiretli bir Müslüman, namazında bu duygularla hareket eden ve buna önem veren birisi olmalıdır.
Değerli kardeşlerim ! müslümanın namaz konusunda dikkat edeceği en önemli hususlardan birisi de, bu ibadetinde riya ve gösterişten uzak durmasıdır.
Çünkü ibadetlerde ihlas ve samimiyet tevhid’ten, riya ve gösteriş ise şirkten kabul edilmiştir. Ve unutmayalım ki ibadette insanlara gösteriş yapmak ise, munafıklık alametidir.
Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
إِنَّ الْمُنَافِقِينَ يُخَادِ عُونَ اللّهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَإِذَا قَامُواْ إِلَى الصَّلاَةِ قَامُواْ كُسَالَى يُرَآؤُونَ النَّاسَ وَلاَ يَذْكُرُونَ اللّهَ إِلاَّ قَلِيلاً
“ O munafıklar güya Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Oysa O onları aldatır. Onlar namaza kalktıkları zaman üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı da çok az zikrederler. “
NİSA : 142.AY.
فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ الَّذِينَ هُمْ يُرَاؤُونَ
“ Vay o namaz kılanların haline. Ki, onlar kılmış oldukları namazlarından gafil-dirler. Onlar riyakarlık yaparlar. “
MAUN : 4.5.6.AY.
".... عَنْ أَبِي سَعيِدٍ؛ قَالَ: خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ نَتَذَكَرُ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ. فَقَالَ : أَلاَّ أُخْبِرُكُمْ بَمَا هُوَ أَخْوَفُ عَلَيْكُمْ عِنْدِي مِنَ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ ؟ قَالَ قُلْنَ : بَلَى. فَقَالَ الشِّرْكُ الْخَفِيُّ : أَنْ يَقُومُ الرَّجُلُ يُصَلِّي فَيُزَيِّنُ صلاتَهُ لِمَا يَرَى مِنْ نَظَرِ رَجُلٍ ."
{ …. Ebu Said el-Hudri r.a'dan, şöyle dedi : Bir gün bizler kendi aramızda " mesihu'd-Deccal'dan konuşurken Allah Resulü s.a.v çıkageldi. - Bize hitaben - şöyle buyur-dular : " Benim yanımda sizin için "mesihu'd-deccal'dan daha korkulu bir şeyi size haber vereyim mi ? "Bizde " Evet yâ Resûlellah haber verin " dedik. Resu-lullah s.a.v buyurdular ki : “ O gizli şirk’tir “ . Kişi namaz kılmaya kalkar da birisi-nin kendisine baktığını anlayınca namazını güzelleştirir " }
İBNİ MACE : 10.C.4204.N
BEYHAKİ : 2 / 291
ما أخاف عن محمود بن لبيد ان رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ان أخاف عليكم الشرك الأصغر قالوا وما الشرك الأصغر يا رسول الله قال الرياء
{ …. Mahmud İbnu Lebid r.a'dan, şöyle dedi : Resûlullah s.a.v şöyle buyurdu : " Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir ". Sahabeler dediler ki :" küçük şirk nedir yâ resûlellah ? " Allah Resulü s.a.v'de cevaben " küçük şirk riyadır " buyur-dular…………. }
AHMED : 5 / 428. 23119.N
{ … Şeddat bin Evs r.a'dan. O şöyle dedi : Bizler Allah resulü s.a.v zamanında riya’yı küçük şirk sayardık. }
M.ZEVAİD : 10/222
BEZZAR : 3565.N
TABERANİ KEBİR : 7160 – EVSAT : 198.N
Görüldüğü gibi , insanın amelleriyle gösteriş yapması şiddetli bir şekilde kınanmış ve bu çirkin davranış ise şirk’ten kabul edilmiştir… Allah’u Azze ve Celle bizleri, açık ve gizli bütün şirk çeşitlerinden muhafaza eylesin.
Değerli kardeşlerim ! müslümanın namaz konusunda dikkat edeceği en önemli hususlardan birisi de, bu ibadetin vakitlerine riayet etmesidir.
Çünkü Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
……” إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَاباً مَّوْقُوتاً “
“ Muhakkak ki namaz, mü’minler üzerine vakitleri belirlenmiş olarak farz kılın-mıştır. “
NİSA : 103.AY.
{ Allah Resulü s.a.v ise bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Muhakkak ki namazın da hacc gibi bir vakti vardır. }
TABERANİ KEBİR : 9375.N
ABDURREZZAK : 3747.N
Bununla beraber, Allah’u Azze ve Celle Ayet’i kerimelerinde mü’minleri vasfederken onların, namazlarını muhafaza eden kimseler olduklarını haber vermektedir :
Allah’u Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır :
الَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَاتِهِمْ دَائِمُونَ Onlar ki, namazlarında devamlıdırlar
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler
MEARİC : 23. 34.AY.
{ … İbni Mesûd r.a der ki : Burada kasdedilen muhafaza ; namazların vakitlerine riayet ederek, onları zamanında eda etmektir. }
İBNİ KESİR : 10.C.5158.S
Allah’u Azze ve Celle yine şöyle buyurmaktadır :
فَخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيّاً
“ Onlardan sonra öyle bir nesil geldiki namazı zayi ettiler ve şehvetlerine uydu-lar.Bunlar, bu suçlarından dolayı ğayya vadisini boylayacaklardır. “
MERYEM : 59.AY.
Bu Ayet’i Celile de görüldüğü gibi, şehvetlerine uyupta namazlarını zayi edenler bu suçlarının cezası olarak, cehennemde ğayya denilen vadiyi boylayacaklardır.
Ayet’i kerimede bahsi edilen namazın zayi edilmesi ise ; bu ibadetin vakitlerine riayet edilmemesi ve zamanında kılınmamasıdır.
{ …. İbni Necih’in Mücahid’den rivayetine göre o ; “ Onlardan sonra öyle bir nesil geldiki namazı zayi ettiler ve şehvetlerine uydular. Bunlar ğayya vadisini boyla-yacaklardır. “ Ayet’ini okuyup sonra şöyle dedi : “ Onların namazı zayi etmeleri, namazı terk etmek değildir. Onların namazı zayi etmeleri, vakitlerine riayet etmeme-leridir. }
İBNİ KESİR : 10.C.5159.S
{ …Enes İbni Malik r.a dan gelen bir hadisi şeriflerinde ise Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :
" تلك صلاة المنافقين ، تلك صلاة المنافقين ، تلك صلاة المنافقين : يجلس أحدهم حتَّى إذا اصفرَّت الشَّمس فكانت بين قرني شيطانٍ أو على قرني الشَّيطان ، قام فنقر أربعاً لا يذكر اللّه عزَّوجلَّ فيها إلاَّ قليلاً "
“ İşte munafık namazı , İşte munafık namazı , İşte munafık namazı ; Oturur gü-neşi gözetler.Güneş şeytanın iki boynuzu arasına girince kalkıp dört rekat na-maz kılar ve namazında da Allah’u Azze ve Celle’yi çok az zikreder. }
MÜSLİM : 2.C.622.N - EBU DAVUD : 1.C.413.N - AHMED : 4.C.12518.N
{ …. Ubadet ibnu Samit r.a’dan gelen bir başka hadislerinde ise Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :
" خمس صلواتٍ افترضهنَّ اللّه تعالى، من أحسن وضوءهنَّ وصلاَّهنَّ لوقتهنَّ وأتمَّ ركوعهنَّ وخشوعهن كان له على اللّه عهدٌ أن يغفر له، ومن لم يفعل فليس له على اللّه عهدٌ، إن شاء غفر له، وإن شاء عذَّبه "
“ Allah’u Teala kullarına beş vakit namazı farz kılmıştır. Kim abdestlerini güzel-ce alarak bu namazların rukularına, huşularına riayet ederek, onları vakitlerinde kılarsa, o kimseye Allah’u Teala’dan mağfiret olunacağına dair bir ahd vardır. Ve kim de böyle yapmazsa, Allah’u Teala’nın ona bir ahdi yoktur, dilerse o kim-seyi bağışlar, dilerse ona azabeder “ }
İBNİ MACE : 4.C.1421.N - NESEİ : 1.C.460. N - EBU DAVUD : 1.C. 425.N
Bu ve emsali delillerde de zikredildiği gibi namaz, Müslümanların üzerine belirli vakitlerde farz kılınmış bir ibadettir. Dolayısıyla şuurlu bir Müslüman, namazların vakitlerine riayet eden ve onları zamanında kılan birisi olmalıdır. Onları, sürekli geçik-tirerek ve özellikle de vaktin sonuna bırakarak namazını, munafık namazına benzet-memelidir.
Değerli kardeşlerim ! Müslümanın bu konuda dikkat edeceği hususlardan birisi de ; namazının ruku ve secdelerine dikkat etmesidir.
Çünkü bu konudaki riayetsizlikler, Allah resulü s.a.v’in çok sert tenkitlerine sebeb olmuş arızalardır.
{ …. Ebu Hureyre r.a'dan, şöyle dedi : Resûlullah s.a.v mescide girdi, derken birisi girip namaz kıldı. Sonra Resûlullah s.a.v'e gelip selam verdi. Resûlullah s.a.v sela-mını aldıktan sonra Adama : " Dönde namazını yeniden kıl, çünkü sen namaz kılmış olmadın “ buyurdu. O kimse namazını yeniden kılıp Resûlullah'ın yanına gelip yine selam verdi. Resûlullah s.a.v selamını aldıktan sonra tekrar adama : " Namazını yeniden kıl çünkü sen namaz kılmış olmadın " buyurdu. - Bunu üç kere tekrar etti -Nihayet o kimsem : “ Seni hak ile yollayan Allah'a yemin ederim ki, bunun başka tür-lüsünü bilmiyorum. Bana doğrusunu öğret dedi “
Resûlullah s.a.v buyurdu ki : " Namaza durduğun vakit ihram tekbirini al, sonra ne kadar kolayına gelirse o kadar Kur'ân oku. Sonra ruku'ya varıp taa mut'main oluncaya kadar dur. Sonra başını kaldırıp ayakta doğruluncaya kadar dur. Sonra secdeye var ve mut'main oluncaya kadar kal. Sonra başını kaldırıp taa mut'main oluncaya kadar otur. Sonra tekrar secdeye var taa mut'main oluncaya kadar kal. Sonra bunu namazının hepsinde yap." }
BUHARİ : 2.C.791.S
MÜSLİM : 2.C.397. N
E.DAVUD : 2.C.856.N
İBN MACE : 3.C.1060.N
{ …. Ebu Abdullah El-Eş'ari r.a'dan, şöyle dedi : Resûlullah s.a.v Ruku'sunu tam yapmayan ve sucud'unu tavuğun mısır tanelemesi gibi yapan birisini gördü. Resû-lullah s.a.v buyurdu ki : " Eğer bu adam şu hali - yâni namaz kılışı - üzere ölseydi, Millet'i Muhammed'ten gayri bir millet üzere ölürdü " Ve sonra şöyle dedi : " Ruku'sunu tam yapmayan ve secdelerini de tavuğun mısır tanelemesi gibi yapanın misali, aç birisinin bir veya iki tane hurma yemesine benzer.Nasıl ki bir veya iki hurma ile insan doymuş olmaz ise, - rüku ve secdelerini tam yapmayan da namaz kılmış olmaz - " }
İBNİ HUZEYME : 1.C.665.N
BEYHAKİ . SÜNEN : 2 / 89
MECMAU’Z ZEVAİD : 2 / 121
{ ….Huzeyfe r.a Rukusunu ve sucudunu tam yapmayan bir adam gördü . Adama : “ Sen namaz kılmadın. Eğer - bu namaz kılış şeklinle – ölmüş olsaydın, Allah’ın resulünü yaratmış olduğu fıtrattan gayri bir fıtrat üzere ölürdün “ dedi. }
BUHARİ : 2.C.789.S
علي بن شيبان ، قَالَ :..... رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ قَالَ : يا معشر المسلمين ! لا صلاة لمن لا يقيم صلبه في الركوع والسجود "
{ … Ali bin Şeyban r.a’dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ Ey Müslü-manlar topluluğu ! - Ruku ve secdelerde belinizi düzgün tutun - Ruku ve secdede belini düzgün tutmayanın namazı yoktur “ }
İBNİ MACE : 3.C.871.N
EBU DAVUD : 2.C.855.N
AHMED : 2 / 525. 4 / 22.23
İBN EBİ ŞEYBE : 1 / 89 / 1
{ …. Ebu Katade r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki : Hırsızlığın en kötüsü namaz’dan çalmaktır. Denildi ki : “ Kişi namaz’dan nasıl çalar ya Rasulallah ? “ Resulullah s.a.v buyurdu ki : Rukusunu ve secdesini tam yapmayarak. }
AHMED : 3 / 70 – 5 / 310 . 11518.N
İBNİ HİBBAN : 5 / 209 – 1888 . N
HAKİM MUSTEDREK : 1 / 229.S
TABERANİ . M. SAĞİR : 1.C.230.N
".....عن أبي هريرة ر ضي الله عنه قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم :
لا ينظر الله إلى عبد لا يقيم صلبه بين ركوعه وسجوده
رواه أحمد بإسناد جيد ( صحيح لغيره )
{ …. Ebu Hureyre r.a dan. Dedi ki : Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : Allah, ruku ve secdeler arasında belini doğrultmayana nazar etmez. }
EL-ALBANİ : SAHİH Lİ ĞAYRİHİ DER : TERĞİB : 1.C.531.N
Görüldüğü gibi namazında ruku ve secdelerine riayet etmeyenler, Allah resulü s.a.v tarafından çok sert bir şekilde tenkit edilmişler ve ayrıyeten bu şekilde kıldıkları namazın da namaz sayılmadığı kendilerine anlatılmıştır…
Öğleyse bu hususta sözü daha fazla uzatmaya gerek yoktur. Şuurlu ve basiretli bir Müslüman namazının ruku ve secdelerine mutlaka riayet eden birisi olmalıdır.
Değerli kardeşlerim ! Müslümanın namaz konusunda dikkat edeceği hususlardan bir diğeri de ; azalarının namaz içerisinde i’tidal üzere kalmasını sağlamasıdır. Yani, saçı ve elbisesiyle oynamaması, gözleriyle orayı burayı kollayarak namazını tilki namazına benzetmemesi ve Rabbisine en yakın olduğu yer olan secdelerde, anlını burnunu tam olarak yere değdirerek, kollarını köpek yayışı gibi yaymaması gerekir.
".... عن أبي هريرة رضي الله عنه قال : أوصاني خليلي صلى الله عليه وسلم بثلاث و نهاني عن ثلاث نهاني عن نُقرة كنقرة الديك وإقعاء كإقعاء الكلب والتفات كالتفات الثعلب
رواه أحمد وأبو يعلى وإسناد أحمد حسن ( حسن لغيره )
{ … Ebu Hureyre r.a der ki : Dostum Resuli Ekrem bana üç şeyi emretti,üç şeyden de nehyetti :Namaz’da horoz gibi yeri gagalamaktan,köpeğin ayaklarını yaydığı gibi yaymaktan ve tilki gibi oraya buraya bakmaktan nehyetti. }
AHMED : 2 / 311 . 8044.N
EBU YA’LA : 5.C.2619.N
BEYHAKİ.S.KÜBRA : 2 / 120
EL ALBANİ : HASEN Lİ ĞAYRİHİ DER : S . TERĞİB : 1.C.555.N
{ …. İbnu Abbas r.a'dan, şöyle dedi : Resûlullah s.a.v namaz kılan bir adamın secde-de burnunu yere değdirmediğini gördü ve ona şöyle dedi : Burnunu yere değdir-meyenin namazı yoktur. }
DARE KUTNİ : 1 / 348
ABDURREZZAK : 2982.N
TABERANİ : 11917.N
BEYHAKİ SÜN. : 2 / 104
{ … İbnu Abbasr.a'dan Resûlullah s.a.v buyurdu ki : Her kim ki secde ettiği zaman burnu ile alnını yere yapıştırmazsa onun namazı yeterli değildir. }
TABERANİ . KEBİR : 11917.N
TABERANİ . EVSAT : 1 / 7
MECMAU’Z ZEVAİD : 3 / 136
{ …. İbnu Abbas r.a'dan, - şöyle dedi - : Resûlullah s.a.v şöyle buyurdu : “ …… Na-maz kılarken elbise ve saç toplamaktan neyh olundum “ }
BUHARİ : 2.C.809.S
MÜSLİM : 2.C.490.N
TİRMİZİ : 1.C.272.N
{ … Enes İbnu Malik' r.a şöyle dedi : Resûlullah s.a.v buyurdu ki : " Secdede i'tidal üzere bulununuz. Hiç biriniz kolunu - secdede - köpek yayışı gibi yaymasın " }
BUHARİ : 2.C.812.S
MÜSLİM : 2.C.493.N
EBU DAVUD : 2.C.897.N
TİRMİZİ : 1.C.275.N
NAMAZIN DERECELERİ
Değerli kardeşlerim ! Müslümanın namaz konusunda bilmesi gereken hususlar-dan birisi de, Allah’a takdim edilen her namazın mutlaka bir derecesinin olduğudur.
Yani, kul namazına ne kadar dikkat ederse o seviyede bir derece kazanacağı gibi, namazındaki ölçüyü kaçırarak yaptığı her eksiklikle de namazının noksanlaşmasına sebep olacaktır.
"...... عن عمار بن ياسر قال: سمعت رسول اللّه صلى الله عليه وسلم يقول : " إن الرجل لينصرف ، وما كتب له إلا عشر صلاته تسعها ثمنها سبعها سدسها خمسها ربعها ثلثها نصفها "
{ …. Ammar b. Yasir r.a dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v’den şöyle dediğini işittim : Bir adam namazını bitirir, namazından ona ancak – tam kıldığında verilecek seva-bın - on’da biri, dokuz’da biri, sekiz’de biri, yedi’de biri, altı’da biri, beş’te biri, dört’te biri, üç’te biri veya yarısı yazılır.
E. DAVUD : 1.C.796.N
AHMED : 4 / 319 - 321
"...... عن أبي اليسر رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : منكم من يصلي الصلاة كاملة , ومنكم من يصلي النصف , والثلث والربع والخمس حتى بلغ العشر
رواه النسائي بإسناد ( حسن )
{ …. Ebu Yesar r.a’dan. Dedi ki : Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : İçinizde namazı tam kılan,yarım kılan,üç’te bir kılan,dört’te bir kılan,hatta on’da bire kadar eksik kılan var. }
SAHİH TERĞİB : 1.C.538.N
"...... عن أبا هريرة قال : قال النبي صلى الله عليه وسلم قال : "إن أولَ ما يحاسبُ الناسُ به يوم القيا مة من أعمالهم الصلاة قال : يقول ربنا عز وجل لملائكته وهو أعلم : انظروا في صلاة عبدي أتمها أم نقصها ، فإِن كانت تامةً كتبت له تامة، وإن كان انتقص منها شيئاً قال : انظروا هل لعبدي من تطوعٍ ؟ فإِن كان له تطوع قال : أتموا لعبدي فريضته من تطوعه ، ثم تؤخذ الأعمال على ذاكم "
{ ….. Ebu Hureyre r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kıyamet gününde insan-ların ilk hesaba çekilecekleri amelleri namaz’dır. Aziz ve celil olan rabbimiz iyi bildiği halde meleklerine : “ Bakın bakayım kulum namazını tam mı kılmış yoksa eksik mi bırakmış “ buyurur. Eğer o kulun namazı tam ise,kendisine tam ecir yazılır. Eğer eksik kılmış ise, Rabbimiz meleklerine : “ Bakın bakayım kulumun nafile namazları var mıdır , Eğer nafile namazları varsa, kulumun farzlarındaki noksanlığı bunlarla tamamlayın “ buyurur. Sonra kulun bütün amelleri bu şekil-de yapılır. }
EBU DAVUD : 2.C.864.N … AHMED : 2 / 425
İBNİ MACE : 4.C.1425.N … HAKİM : 1 / 263
Hulasa, buraya kadar anlatmış olduğumuz delillerin müslümanlara mesajı, Allah resulü s.a.v’in şu ifadelerinde olduğu gibi :
“ …….. Kim bu anlatılanları yaparsa namazı tamamdır. Bunlardan bir şey eksiltenin de, namazı eksik olmuş olur “
TİRMİZİ : 1.C.301.N
DERS SOHBETLERİ (Hepsi birer hazine- herkese duyuralım ulaştıralım-bu sohbetleri indirelim)
(1)
https://www.youtube.com/watch?v=jIvN-34MCxg
(2)
https://www.youtube.com/watch?v=HipchysO-6Q
(3)
https://www.youtube.com/watch?v=F46W3ORKins
(4)
https://www.youtube.com/watch?v=Yr5LgQ60ajo
(5)
https://www.youtube.com/watch?v=9bwguKF-7Mc
(6)
https://www.youtube.com/watch?v=p-GhC9Bqsts
(7)
https://www.youtube.com/watch?v=spedtQok0OU
(8)
https://www.youtube.com/watch?v=dzY_us3TQLE
(9)
https://www.youtube.com/watch?v=D_fLyHxDVdk
(10)
https://www.youtube.com/watch?v=g9yMQcZYlpo
(11)
https://www.youtube.com/watch?v=fMtd49qovzY
(12)
https://www.youtube.com/watch?v=CdTCE0EDX_w
